ZİKİR, İBADETLERİN ÖZÜ ve HEDEFİDİ
Namaz niçin kılınır, zekat niçin verilir, hacca niçin gidilir, ilim niçin tahsil edilir, peygamber, kitap, Kabe, cami, anne baba niçin sevilir, kurban niçin kesilir, cihad niçin yapılır? gibi binlerce soru sorulsa ve bir cevap istense, verilecek cevap zikirdir.
Hiçbir ibadet, kendi başına hedef değildir. Namaz, oruç, zekat, hac, hizmet, güzel ahlak, ilim, irfan, ihsan hep Yüce Yaratıcıyı zikir içindir.
Namaz en büyük ibadettir. Ondaki tek hedef, bütün azalarla Allah'ı zikretmektir. "Benizikretmek için namaz kıl"(Taha20/14)ayeti, bunu istiyor.
Namazdaki asıl hedef, belli hareketleri yapmak değil, bütün bunları yaparken Yüce Mevla'yı zikretmek, dil ve hâl ile O'nun yüceltmek ve O'nun karşında nefsi zelil etmektir.
Bir de şu ayeti düşünelim:
"Namaz kıl Muhakkak ki namaz insanı kötülüklerden ve hoş olmayan hâllerden alıkor. Hiç şüphesiz Allah'ın zikri en büyüktür.(Ankebut 20/45)
Kulun Yüce Allah'ı zikretmesi her şeyden büyüktür. Yaptığı zikre karşılık olarak Yüce Allah'ın kulunu zikretmesi ise hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar büyük bir saadettir. Allahu Teala'nın: "Siz beni zikredin, ben de sizi zikredeyim"(Bakara 2/152)müjdesi, her çeşit zikri içine alır. Allahu Teala'yı zikretmek için bu müjde yeter.
Resûlullah (s.a.v) Efendimiz zikrin insana ne kazandırdığını şöyle ifade buyurmuştur:
"Size amellerinizin en hayırlısını, Rabbiniz katında en temiz olanını, derecenizi en çok yükseltenini, altın ve gümüş intak etmekten, düşmanla karşılaşıp onları öldürmenizden veya onlarla savaşırken şehit düşmenizden daha hayırlı olanını haber vereyim mi? Bu amel, Allahu Teala'yı zikretmektir.''(Tirmizi, Deavat, 6; ibnu Mace, Edeb, 53; Ahmed, Musned, 190; Hakim, Müstedrek, I, 496)
Bir defasında Resûlulah (s.a.v) Efendimize: "Hangi cihad, hangi namaz, hangi oruç, hangi zekat, hangi sadaka, hangi hac daha faziletlidir?" diye sorulduğunda, hepsi için şu cevabı vermiştir:
"İçinde Allahu Teala'nın en fazla zikredildiği ibadet, en faziletlisidir."(Ahmed, Müsned, III, 438; ibnu Mübarek, Zühd, No: 1429; Tabarani, el-Kebir, XX, 186)
Eğer: "Hangi zikir daha faziletlidir?" diye bir soru sorulsa, cevap şudur: "Kalbin en fazla uyanık olduğu ve ihlasla Yüce Rabbini yücelttiği zikir, en faziletlidir."
Bir ibadetin maddi şartlarda yapılması onun hedefinin zikir olmasını değiştirmez. Bilakis zikrin hayatın her alanını kapladığını gösterir. Şu hadis-i şerif konumuzu anlamak için yeterlidir.
"Kabe'yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında koşmak, şeytan taşlamak ancak Allah'ı zikretmek için emredildi.(Ebu Davud. Hac, 50; Tirmizi, Hac, 64)