Sefer Der Vatan
Manası, halktan kaçıp Hakk'a gitmektir.
Hak yolcusu, devamlı seyir ve sefer halindedir.
O: "Ben Rabbime gidiciyim"(Sâffât 37/99.) ayetiyle anlatman durumda olmalıdır.
Gidilecek yer cennettir, aranacak şey ilahi rızadır. Bunun için hak yolcusu kötü huyları terk edip iyi huylarla süslenmelidir. Haramı bırakıp helale koşmalıdır. İsyandan takvaya kaçmalıdır.
Bu sefer kalp ile yapılır. Bu yol gönül ile katedi-lir. Kalp uyanmadan önünü göremez, terbiye görmeden Rabbini tanıyamaz, manevî kirlerden temizlenmeden hakkı müşahede edemez.
Bunun için hakka gitmek isteyen kimse, önce güvenilir bir rehber bulmalıdır. İlk sefer mürşide olmalıdır. Sonra onun terbiye ve nezaretinde kalbin manevî seyri gerçekleştirilmelidir.
Mürşid elindeki seyr-u sülük ile kalp aynası temizlenir. İlahi sevgi ve feyiz ile kalp kuvvetlenir. Nefsin sıfatları değişir. Böylece insan gösterişten ihla-sa, gafletten zikre, zulümden adalete, isyandan itaate adım atar. Buna gerçek hicret denir; bu hicret, kalp ile Yüce Allah'a gitmektir.
Tasavvufun hedefi, bu hicreti gerçekleştirmektir.
Bir de Hak yolcusu bir hâlde çakılıp kalmamalıdır. Devamlı hayırlarda yol almalı, güzel ahlakta ilerlemeli, manen terakki etmelidir. Hak yolunda seyir devamlıdır, durmak, usanmak ve oturmak yoktur.