SoFi Çocuk Web Master
Mesaj Sayısı : 1400 Nerden : BatMan Kayıt tarihi : 06/09/08
| Konu: ÇAĞDAŞ HURAFLER :ŞEHİR EFSANELERİ Salı Eyl. 23, 2008 7:50 pm | |
| ÇAĞDAŞ HURAFLER : ŞEHİR EFSANELERİ
1
Üstte, son iki aydır İslâmî içerikli internet sitelerinde "Hz. Adem'in iskeleti" mahreciyle dolaşan etkileyici fotoğraf, aşağıda ise bu montaj görüntünün bilgisayarda üretilmesini sağlayan gerçek fotoğraf görülüyor. Fotoğrafın kaynağı ise Cornell Üniversitesi arkeologlarının 2000 Yılında New York-Hyde Park'ta yaptıkları bir kazı…
Son dönemde giderek daha fazla sayıda "dinsel içerikli efsane" üretmeye başlayan internet sahtekârları, şaşırtıcı bir kolaylıkla etki altına aldıkları İslâm ülkelerini bu kez de "Hz. Adem'in (A.S.) Suudi Arabistan çöllerinde günışığına çıkarılan iskeletini" gösterdiği ileri sürülen etkileyici bir fotomontaj fotoğraf ile işletmeyi başardılar.
İlk olarak geçtiğimiz Nisan ayında ciddi haberler vermesiyle tanınan Bangladeş kaynaklı bir internet sitesinde boy gösteren (http://nation.ittefaq.com/artman/exec/ view.cgi/10/8519), ardından da kısa süre içinde başta Suudi Arabistan olmak üzere birçok İslâm ülkesinde medyanın "flaş haber" olarak duyurduğu bu fotoğraf kamuoyunda büyük heyecana yol açarken, kısa süre sonra ise olayın ustaca gerçekleştirilmiş bir bilgisayar hilesi olduğu ortaya çıktı. Ancak, ortaya konulan bütün kanıtlara rağmen, dünya üzerindeki düzinelerce İslâmî içerikli site sözkonusu fotoğrafı -"gerçekliğini" inatla savunarak- yayımlamaya devam ediyor!
Fotoğrafın kaynağına ulaştık
İslâm âlemini ayağa kaldıran şaşırtıcı fotoğrafın tasarımcısı Kanadalı grafik sanatçısı Chris MacAskill, "Ben masumum, tek amacım bir photoshop yarışmasına katılmaktı" diyor. Askill'in bu ödüllü çalışması ondan habersiz biçimde kopyalanarak internet ortamında dağıtılmış.
İslâm alemindeki tartışmalara kayıtsız kalamayan Türk medyasında da geçtiğimiz günlerde bu tartışmalı fotoğrafın bir "bilgisayar oyunu" olduğuna ilişkin bazı haberler yayımlanmasına karşılık, sözkonusu haberlerde hileye kaynaklık eden kişi ya da olayın kökeni hakkında herhangi bir aydınlatıcı bilgi yer almıyordu. Yeni Şafak, sanal alemde yaptığı ayrıntılı bir araştırmanın ardından, özellikle Ortadoğu ve Asya ülkelerinde büyük ilgi gören fotoğrafın hem orijinal kaynağına hem de bu fotomontaj çalışmayı üreten sanatçıya ulaştı.
Normalden en az 20 kat daha büyük bir insana ait dev bir iskeletin arkeologlar tarafından toprak altından çıkarılışını gösteren bu sıradışı görüntü, gerçekte 16 Eylül 2000 tarihinde New York-Hyde Park'ta gerçekleştirilen bir sit alanı kazısında çekilmiş onlarca kareden yalnızca biriydi. Amerikalı arkeolog Steve Vestin'in dijital kamerayla çektiği fotoğrafta, bölgede bulunan bir "Mastodon" kalıntısının (mamuda benzeyen bir fil türü) koruma altına alınışı belgeleniyordu.
Cornell Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi'nin arşivi için çekilen bu fotoğraf, yaklaşık iki yıl sonra internet yoluyla Kanadalı grafik tasarım sanatçısı Chris MacAskill'in eline geçti. Üniversitenin resmî sitesinde yayımlanan fotoğrafı alıp "photoshop" programını kullanarak üzerinde bir dizi değişiklik yapan MacAskill, bu çalışmasıyla internetteki "http://www.worth1000.com/" adlı grafik tasarım sitesinin yarışmasına katıldı. Halen Calgary kentinde yaşayan sanatçı, gerçekten de usta işi olan fotomontajıyla 2002 yılında "sıradışı arkeolojik bulgular" kategorisinde üçüncülük ödülünü alırken, beğeni toplayan çalışması da sitede uzunca bir süre boyunca ziyaretçilere teşhir edildi.
Yine bir sivri akıllı, yine bir masal
Geçtiğimiz aylarda ise meçhul bir kişi, o tarihten beri "http://www.worth1000.com" adlı sitede teşhirde olan bu çalışmayı görüp kopyaladı ve uydurduğu akıllara zarar bir öyküyle birlikte internet ortamında yaymaya başladı.
Fotoğrafın beraberinde dolaşan öyküye göre, dev insan iskeleti dünyaca ünlü "Aramco" petrol şirketi tarafından bu yılın Nisan ayının başlarında Suudi Arabistan'ın "Rab-ûl Haali" çölünde ortaya çıkarılmıştı ve bölge olaydan sonra Suudi ordusu tarafından derhal çember içine alınmıştı. Aynı kaynak, iskeleti inceleyen Suudi ulemasının bunun ya Hz. Adem'e ya da Kur'an'da adları geçen "Hûd" kavminden bir kişiye ait olabileceğini söylediğini ileri sürerek olaya "fetvâ boyutu" da katıyordu. Yine iddia sahibine göre, halen çok sıkı koruma altında tutulan bölgeden dışarıya yalnızca bir tek kare fotoğraf sızdırılabilmişti ve o da bir askerî helikopterden çekilen bu görüntüydü.
Ürettiği ödüllü çalışmayla, baştan aşağı yalan olan bu öyküye hiç istemeden bulaşan Chris MacAskill, internette dolanıp duran söylentilerden henüz çok kısa bir süre önce haberdar olduğunu belirtirken, "Bu fantastik fotomontaj, benim de en sevdiğim çalışmalarım arasındadır. İnandırıcılığının bu boyutta kabul görmesine doğrusu sevindim. Ancak İslâm dünyasında olup bitenlere ise biraz şaşırdım. İnsanların kent efsanelerine bu denli çabuk kanması oldukça düşündürücü. Böyle bir saygısızlığı yapan kişinin, sonuçta internetin de sınırları belli bir dünya olduğunu ve yalancıların mumunun burada da er geç söneceğini iyi hesap etmesi gerekiyordu" yorumunu yaptı.( Yeni Şafak :4 Temmuz 2004 )
2 Güya Hollanda'da bir genç kız, annesi Kur'an okurken müziğin sesini kısmamış ve annesiyle tartışarak elindeki Kur'an-ı Kerim'i alıp yere atmış.Genç kız o anda alev alıp yanmaya başlamış ve annesi üzerine battaniye atmış. Battaniyeyi kaldırınca hayvanla insan arası tuhaf bir yaratığa dönüşmüş...Sözkonusu fotoğraf, Amerikalı sanatçı Patricia Piccinini'nin Newyork'ta sergilenen mini heykellerinden birine aittir.Patriccia genetik mühendislik alanındaki çalışmalara gönderme yapmak için ürettiği heykelleri müzesinde ve aynı zamanda internet sitesinde sergilemekte. GENETIK ILE OYNANIRSA NE OLUR BUNU ELESTIREN BIR SANATCININ CALISMASININ FOTOSUNUN UYDURMA HIKAYE ILE BASINA YANSIMASI IMIS OLAY ...
http://www.patriciapiccinini.net
PEKI, saf bir muslumanın buyuk ihtimalle iyi niyetle uydurdugu - belkide bunu yutacak musluman olur ve sonra isin asli ortaya cıkınca rezil olurlar diyen bir islam dusmanının uydurdugu - bu foto'nun sonucunda kim karalandı...ISLAM...Fotoyu ortaya atan - her kim ve hangi gorüşten se- belli degil ...Olan " Mınhac" nur olan dinimize oldu...Yine hurafe dini diye nitelenecek.... Ama o tertemiz...onu - Haşa- kirli gibi gösteren sadece müslümanların cahilce ve İslam'a aykırı tutum ve davranışları...! PEKI NE YAPMALI...ALLAH CEZALANDIRACAGI TOPLUMU BILE FIZIKI KURALLARA GORE CEZALANDIRIYOR...BARAJI YIKIYOR, SELLE YOK OLUYORLAR......YANARDAG PATLIYOR...FALAN... - www.kavimlerinhelaki.com - YANI BIZ DE BU SUNNETULLAH'A UYMALI ISIMIZI VE OLAYLARI ONCE FIZIK KURALLARI ICINDE DEGERLENDIRMELIYIZ...ALLAH'IN YARDIMI HAK VE MUCIZE CIHAD ALANLARINDA HER DAIM GORULMUSTUR...BEDIR'DEN CANAKKALE'YE , KIPRIS'TAN AFGANISTAN'A ...DEK -YETER KI TEFRIKAYA DUSMEYIP ALLAH ICIN MUCADELE EDELIM...!-Ama normal hayatta karsılastıgımız olayları once fizik-Tabiat kuralları -Sunnetullah, Allah'ın koydugu kurallara gore - degerlendirelim,sonra olayı arastirip mucizevi boyutu ortaya cıkarsa o zaman inanalım... KISACA MUCIZE'YE AMENNE FAKAT SAFTIRIKLIGE HAYIR ! BİDAT - HURAFE Bid'at ve hurafeler farkına vardırmadan doğru yoldan uzaklaştırıcılıkları sebebiyle müslümanlar için çok büyük bir tehlike arz ederler.Bir müslümanın yanlışta ve hatada ısrar etmemesi gerekir. Bu aynı zamanda biz müslümanların görevidir. Sağlıklı bir dini yaşayış için önce sağlam inanç esaslarına ve bunlara bağlı bir ibadet hayatına sahip olmalıyız. Bunun için kendimizi yetiştirmeli , dinimizin emir ve yasaklarını öğrenmeli , hurafe ve batıl inanışlara kendimizi kaptırmamalıyız.İslami noktadan iyi bir eğitim almamış kişiler bazı yanlış inançlara sahip olabilmektedir. Kur'an-ı Kerim ve Hadisi Şeriflerin haricinde biz de oluşan bu inançların hiç bir kıymet ve değeri yoktur. Hatta bazı inançlar vardır ki kişilerin İmanını dahi zedelemektedir. İman biz Müslümanların bu dünyada sahip olduğu en kıymetli hazinesidir. Eğer onu kaybedersek bizden daha zavallı ve acınacak kimse yok demektir. İman en kolay şekilde, sadece kelimeyi şehadeti kabul edip söylemekle elde edildiği gibi yine aynı şekilde tek bir yanlış inanç ve sözle de kaybedilebilir. Bu sebeple inanan bir insan hem kullandığı sözlere çok dikkat etmeli, hem de örf ve ananeden kaynaklanan inançlarını islami açıdan değerlendirmelidir. Bu kadar önemli bir mesele olan yanlış inanç ve hurafelerden kendimizi koruyabilmemiz elbette bilgiye dayanacaktır.
Tespit edebildiğimiz hurafelerin bazısı şu şekildedir ;
Baykuşun ötmesi, bacaya konma ve uçmasından, tavşanın kaçmasından horozun vaktinden evvel ötmesinden, köpeğin ulumasından çeşitli manaların çıkartılması. Bacanın dumanının eğri veya doğru çıkmasından, kuşa kağıt çektirmekten, fala baktırmaktan çeşitli manaların çıkartılması. Evden misafir giderse, o evi 3 gün süpürmemek Haftanın günlerinden bazısını uğursuz saymak İki bayram arasında nikah yapmamak, (Halbuki Peygamberimiz, Hz. Ayşe ile iki bayram arasında evlenmiştir.) Sıcak su içerisinden çakıl veya taş alınırsa çocuk olur inancı Dörtyol kavşağında ulunursa uyuzluk gidermiş inancı Falan ağaca çaput bağlanırsa dert ve tasalar gider inancı Hıdrellez , Nevruz (bahar) bayramı ve Yılbaşı kutlama inancı Ağaçlara çaput bağlamak, dilekte bulunmak, çocuk istemek ve fayda göreceği inancı Cumartesi günü yorgan kaplanırsa, sahibinin ölüsü o yorganın üstünden kalkarmış inancı İğde çekirdeklerinin kutsal bilinmesi ve ondan fayda beklenmesi inancı. Çeşitli beklentilerinden dolayı duvarlara Ayakkabı ve Kelle asma inancı Cenaze merasimlerinde müzikli aletler çalma ve çelenk gönderme adeti (Hıristiyanlık adetidir.) Katafalk adıyla tabuta konan cenazeye önünde saygı duruşunda bulunma inancı (Hıristiyanlık adetidir.) Kızın kısmeti açılsın diye, türbeleri dolaştırıp mum yaktırma inancı. Yeni doğan çocukların bahtının güzel olması için çocuğu tekkeleri ve türbeleri gezdirip, tuz, şeker, helva yedirme adeti. Çocuğu olmayanların sahtekar hoca veya cincilere gidip okutma veya vücuduna yazı yazdırma adeti (Hastalığın tedavisi için Kur'an veya Hadisler okunması caizdir.ibretlik Haberler 1-2 'ye bakılabilir. Bunların dışındaki tüm tılsım ve fevkler caiz değildir.) Gelin, kocasının evine girerken kapı girişinde kocasının bacakları arasından eğilerek geçmesi adeti Doğan çocuğun, doğumunun 7. gününde mum yakıp, tuz ıslatıp, eşyaları süslemek, iğdeyi delip çocuğun sırtına asma adeti. Salı günü yola, çıkılmaz, çamaşır yıkanmaz inancı Misafir gidince veya yolculuğa çıkan olduğunda arkasından su dökme inancı Sabunu elden ele vermeme inancı Baba, evlada, evlat babaya selam vermezmiş inancı At nalının uğurlu sayılıp, kapılara asılması inancı Ölünün kırkıncı ve elli ikinci gecesinde helva dağıtılması inancı Kabristanda definden sonra şeker dağıtılma inancı Ay ve güneş tutulduğunda teneke çalınması inancı Türbelerdeki ölülerden yardım isteme medet umma inancı. Mezar ziyaretleri adlı yazımıza bakılabilir. Gelecek hakkında gaibi bildiklerini söyleyen kişilere inanma Ölülere kurban kesme ve yardım bekleme inancı Büyükleri karşılamak için, seyahat için v.s, kurban kesip kanını akıtma Nişan ve düğünlerde gelinle damadın beraber, kadın erkek karışık bulunması ve oynaması Kötü bir haber duyduğu veya söylediği vakit eliyle bir yere tıklama inancı Kabe’den başka, falan yeri ziyaret eden, yarı hacı olur sözü Mezar taşlarına resim yaptırma inancı Nazar değmesin diye çocuklara mavi bocuk, göz v.b şeyler takılması inancı ...Nazar vardır, bu ayrı bir konu. | |
|