ALLAH ve RASULULLAH AŞKIYLA YANANLaR GeLSiN HUZUR ÎSLÂMDA
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ALLAH ve RASULULLAH AŞKIYLA YANANLaR GeLSiN HUZUR ÎSLÂMDA

MUHAKKAK Kİ;ALLAH ADALETİ; İYİLİĞİ, AKRABAYA VE MUHTAÇLARA YARDIM ETMEYİ EMREDER; ÇİRKİN İŞLERİ; FENALIK VE AZGINLIĞI YASAKLAR DÜŞÜNÜP İBRET ALASINIZ DİYE SİZE NASİHAT VERİR NAHL 90. AYET
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ADÎ BİN HÂTİM TÂÎ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SoFi Çocuk
Web Master
Web Master



Erkek Mesaj Sayısı : 1400
Nerden : BatMan
Kayıt tarihi : 06/09/08

ADÎ BİN HÂTİM TÂÎ Empty
MesajKonu: ADÎ BİN HÂTİM TÂΠ  ADÎ BİN HÂTİM TÂÎ I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 10, 2008 1:00 pm

Âilece cömert olan sahâbî:
ADÎ BİN HÂTİM TÂÎ



Eshâb-ı kirâm efendilerimiz, Peygamber efendimizin emriyle zaman zaman Medîne dışındaki kabîlelere seferler düzenler, buralardaki halkı İslâma da'vet ederlerdi. Da'veti kabûl etmiyenlerle savaş yapılır, ganîmet ve esir alınırdı.

Tay kabîlesi üzerine yapılan seferde, reisleri, Adî bin Hâtim kaçtı. Kardeşi Sefâne esir alındı. Kendisine çok iyi muâmele yapıldı. Çünkü babası meşhûr cömertlerdendi. Onun cömertliğine hürmeten, kızına iyi muâmele yapıldı.

Bu melik değildir

Peygamber efendimiz, Sefâne'yi kardeşini bulup getirmesi için serbest bıraktı. O da kardeşini bulup başından geçenleri anlattı. Kardeşi Adî bin Hâtim, kardeşinin anlattıklarından cesâret alarak, Medîne'ye gitti. Bundan sonrasını kendisi şöyle anlatır:

Medîne'ye vardığımda, Resûlullah efendimiz Mesciddeydi. Huzûruna varıp, selâm verdim. Bana:

- Kimsiniz, buyurdu. Ben de:

- Adî bin Hâtim'im, dedim.

Beni alıp evine götürdü. Yolda giderken, yaşlı bir kadın, ihtiyaçlarını arz etti. Onunla ilgilenip, ihtiyaçlarını giderdi. Bu hâli görünce, "Bu, melik değildir" dedim.

Eve varınca, içi lifle dolu bir minder gösterip, "Buraya oturun!" buyurdu. Ben oturmak istemedim. Israr edince mecbûren oturdum. Kendisi de yere oturdu. Kendi kendime, "Vallahi bu melik olamaz, melik olan kimse bu kadar tevâzu ehli olamaz!" dedim. Sonra bana:

- Yâ Adî bin Hâtim, Müslüman ol ki, selâmette olasın, buyurdu. Ben de:

- Benim dînim vardır, dedim. Bunun üzerine:

- Senin dînini senden daha iyi bilirim. Sen Rakusiyye dîninden değil misin? Kavminin dörtte bir ganîmetini yemiyor musun? Bu senin dîninde sana helâl değildir, buyurdu. Ben içimden:

- Vallahi doğru söylüyor. Bilinmiyen şeyleri biliyor. Bu peygamberdir, dedim. Sonra buyurdu ki:

- Yâ Adî bin Hâtim, seni İslâma girmekten alıkoyan nedir? Seni "Lâ ilâhe illallah" demekten uzaklaştıran nedir? Allahtan başka ilâh var mı? Neden çekiniyorsun? Seni, Allah büyüktür demekten alıkoyan nedir?

Bu sözleri büyük bir huşû içinde dinledim. Bu kadar güzel yüzlü, tatlı sözlü bir kimse yalancı olamazdı. Hemen Kelime-i şehâdet getirip Müslüman oldum.

Beni tanıdınız mı?

Resûlullah sonra beni, kabîleme İslâmiyeti anlatmak ve onların zekâtlarını toplamak için geri gönderdi. İlk zekât toplıyan ben oldum. Kabîlemin Müslüman olmasına vesîle oldum.

Birgün kabîlemden birkaç kişi ile beraber, Hz. Ömer'in huzûruna gitmiştik. Kendisine sordum:

- Beni tanıdınız mı?

- Evet tanıdım! Sevgili Peygamberimize kavmin inanmadığı bir zamanda sen inandın, vefâkâr oldun! Kavmin sana zulmettikleri zaman onlara sabreden sensin! Muhakkak ki, kabîlesinde ilk zekâtı toplayıp, Peygamber efendimizi sevindiren de sensin.

Adî bin Hâtim hazretleri, dünyaya hiç kıymet vermez, kazandığını fakîrlere dağıtırdı. Peygamber efendimizin huzuruna gittiğinde ona yanında yer verirdi. Kendisine iltifatlarda bulunurdu.

Allahü teâlâ ona uzun bir ömür verdi. Hz. Ali'nin vefâtından çok sonra 120 yaşında Kûfe'de vefât etti. Ölünceye kadar, İslâmiyeti yaymak için çırpındı. Vaktini hiç boşa geçirmezdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ADÎ BİN HÂTİM TÂÎ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ALLAH ve RASULULLAH AŞKIYLA YANANLaR GeLSiN HUZUR ÎSLÂMDA :: SAHABELERİN HAYATI ALLAH ONLARDAN RAZI OLSUN-
Buraya geçin: