ALLAH ve RASULULLAH AŞKIYLA YANANLaR GeLSiN HUZUR ÎSLÂMDA
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ALLAH ve RASULULLAH AŞKIYLA YANANLaR GeLSiN HUZUR ÎSLÂMDA

MUHAKKAK Kİ;ALLAH ADALETİ; İYİLİĞİ, AKRABAYA VE MUHTAÇLARA YARDIM ETMEYİ EMREDER; ÇİRKİN İŞLERİ; FENALIK VE AZGINLIĞI YASAKLAR DÜŞÜNÜP İBRET ALASINIZ DİYE SİZE NASİHAT VERİR NAHL 90. AYET
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 HADİSLERDE KIYAMET ALAMETLERİ - 2

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SoFi Çocuk
Web Master
Web Master



Erkek Mesaj Sayısı : 1400
Nerden : BatMan
Kayıt tarihi : 06/09/08

HADİSLERDE KIYAMET ALAMETLERİ - 2 Empty
MesajKonu: HADİSLERDE KIYAMET ALAMETLERİ - 2   HADİSLERDE KIYAMET ALAMETLERİ - 2 I_icon_minitimeCuma Eyl. 12, 2008 2:44 am

HADİSLERDE KIYAMET ALAMETLERİ - 2

KIYAMETİN KOPMASINA DOĞRU DEPREMLER ARTACAK

Hiç şüphesiz tarih boyunca çok az doğa olayı depremler kadar insanlığı etkilemiştir. Her an, her yerde meydana gelebilen depremler yüzyıllar boyunca çok sayıda kişinin ölümüne ve astronomik boyutlarda maddi zarara yol açmış, bu özellikleri nedeniyle insanlar için korku kaynağı olmuştur. 20. ve 21. yüzyılın teknolojik koşulları bile depremlerin verdiği hasarı ancak belirli ölçülerde engelleyebilmiştir.

Teknolojinin, kendilerine doğaya hükmetme olanağı sağlayacağı hayaline kapılan bazı insanlara ise 1995 Kobe depremi anlamlı bir ders vermiştir. Hatırlanacağı gibi, Japonya'nın büyük endüstri ve ulaşım merkezinde yaşanan deprem hiç beklenmedik bir anda meydana gelmiştir. Bu deprem sadece 20 saniye sürmesine rağmen, Time dergisinde belirtildiğine göre, 100 milyar dolar civarında zarara neden olmuştur.1

Son birkaç yıl içinde meydana gelen büyük ve sürekli depremler, dünya kamuoyunun gündeminde devamlı olarak ilk sıralarda yer almaktadır. Amerikan Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi verilerine bakılırsa 1999 yılında, yeryüzünde 20.832 deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerde tahmini olarak 22.711 insan hayatını kaybetmiştir.2

Tüm bu vakalar Peygamberimizin 1400 yıl önce söylediği şu sözleri akıllara getirmektedir:


Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… depremler çoğalacak…
Ramuz-El Ehadis, 476/11

Kıyametten önce iki büyük hadise vardır… ve sonra da zelzeleli yıllar.
Ramuz-El Ehadis, 187/2


Kuran'da da deprem ile kıyamet arasındaki ilişkiyi işaret eden ayetler bulunmaktadır. Kuran'ın 99. Suresi'nin adı Zelzele (büyük sarsıntı, deprem) Suresi'dir. Sekiz ayetten oluşan bu surede yerin şiddetli sarsıntısı tasvir edilmekte, bunun ardından da kıyamet günü insanların diriltilecekleri ve Allah'ın huzurunda hesap verecekleri, zerre ağırlığınca da olsa yaptıkları işlerin karşılığını alacakları anlatılmaktadır:


Yer, o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı,

Yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı,

Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman,

O gün (yer) haberlerini anlatacaktır.

Çünkü senin Rabbin ona vahyetmiştir.

O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye bölük bölük fırlayıp-çıkarlar.

Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür. (Zelzele Suresi, 1-Cool


Fakirlik Yaygınlaşacak

Bilindiği gibi, fakirlik, düşük gelir düzeyi nedeniyle insanın beslenme, barınma, kıyafet, sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlarından yoksun kalmasıdır. İleri teknolojik olanaklara rağmen fakirlik, günümüz dünyasının önündeki başlıca sorunlardan biridir. Halen Afrika, Asya, Güney Amerika ve Doğu Avrupa'da pek çok insan her gün açlıkla içiçe yaşamaktadır. Sömürgecilik ve vahşi kapitalizm dünyadaki gelir dağılımının geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler aleyhine bozulmasına neden olmuştur. Dünyada az sayıdaki mutlu azınlık ihtiyaçlarından fazlasına sahip iken fakirlik ve yoksulluğun getirdiği sorunlarla mücadele eden önemli sayıda insan bulunmaktadır.

Günümüzde dünya genelinde fakirlik çok ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır. UNICEF'in son raporları göz önünde tutulursa, dünya nüfusunun dörtte biri "tasavvur edilemez sıkıntı ve yokluk koşullarında" yaşamaktadır.3 Bir milyar üç yüz milyon kişi günde 1 dolar, üç milyar kişi de günde 2 dolar ile geçinmektedir.4 Yaklaşık bir milyar üç yüz milyon insan temiz sudan, iki milyar altı yüz milyon insan temel sağlık hizmetlerinden yoksundur.5

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 2000 yılı raporuna göre, 826 milyon insan yetersiz beslenmektedir. Diğer bir ifadeyle her altı kişiden biri açlık çekmektedir.6

Gelir dağılımındaki adaletsizlik de son birkaç on yıl içinde aşırı derecede, düşünülenin çok ötesinde büyümüştür. Birleşmiş Milletler kaynakları göstermektedir ki 1960'da dünya nüfusunun en fakir %20'si ile en zengin %20'si arasındaki gelir oranı 1'e 30 iken, 1995'te 1'e 82 olmuştur.9 Sosyal adaletteki çöküşe bir örnek de dünyanın en zengin 225 şahsının servetinin dünya nüfusunun %47'sinin senelik gelirine eşit hale gelmesidir.10

İstatistiklerin ortaya koyduğu bu güncel veriler aynı zamanda, Peygamberimizin sözünü ettiği fakirliğin artacağı haberinin de göstergeleridir. Ahir Zaman'ın ilk döneminin belirtileri olan fakirlik ve açlık hadislerde şöyle bildirilmiştir:


Fakirler çoğalacak.
Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 455

Açlık ve hayat pahalılığı alabildiğine yayılacak.
Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 440


Peygamberimizin işaret ettiği dönemin günümüz koşullarını tasvir ettiği açıktır. Geçmiş yüzyıllara bakıldığında kuraklık, savaşlar veya felaketler gibi nedenlerle zorluk ve sıkıntılar yaşandığı fakat bunların geçici ve bölgesel boyutlarda kaldığı görülmektedir. Oysa içinde bulunduğumuz çağda yaşanan fakirlik ve geçim zorlukları kalıcı, düzenli ve büyük ölçekli bir yapı taşımaktadır.

Şüphesiz Rabbimiz sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir; insanlara zulmedici değildir. Ancak insanlar yaptıkları kötülük ve nankörlükler nedeniyle yoksulluk ve sıkıntılara zemin hazırlamaktadırlar. Elbette böyle haksız ve üzücü durumlar dini, ahlaki ve vicdani değerlerden yoksun, bencillik ve çıkar ilişkileri üzerine kurulu bir dünya düzeninin kaçınılmaz sonucudur.

Ahlaki Çöküş Yaşanacak

İçinde bulunduğumuz zamanda dünya toplumlarının sosyal yapılarını tehdit eden çok büyük bir tehlike söz konusudur. Bu tehlike insan bedenini ölüme götüren virüslere benzer şekilde sinsi bir faaliyet göstererek toplumu yıkıma sürüklemektedir. İşte bu tehlike bir insan topluluğunu ayakta tutan ahlaki değerlerin yozlaşmasıdır. Eşcinselliğin, fuhuş ticaretinin, evlilik dışı cinselliğin, cinsel suçların, pornografinin, tecavüz vakalarının ve cinsel hastalıkların artışı ahlaki çöküşün bazı önemli göstergeleridir.

Bahsi geçen konular sürekli olarak dünya kamuoyunun gündemindedir. Pek çok insan çevresinde olup bitenlerin, tehlikenin farkında değildir veya bu olayları sosyal hayatın bir parçası olarak değerlendirme gafletine düşmektedir. Ancak istatistikler tehlikenin boyutlarının görülmemiş bir artışla her geçen gün büyüdüğünü göstermektedir.

Cinsel hastalık oranları insanlığın önündeki sorunların büyüklüğünü gözler önüne seren önemli bir kriterdir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) kayıtlarına göre, cinsel yoldan bulaşan hastalıklar en çok rastlanan hastalık gruplarından birini oluşturmaktadır; raporlar her yıl tahmini olarak 333 milyon yeni vakanın meydana geldiğini göstermektedir.11 Bunlara ek olarak, AIDS büyük bir sorun olma konumunu korumaktadır. WHO istatistikleri bugüne kadar 18.8 milyon insanın bu hastalıktan hayatını kaybettiği gerçeğini ortaya koymaktadır.12 "AIDS sosyal, ekonomik ve demografik yapılar üzerindeki yıkıcı etkisiyle benzersizdir."13

Ürkütücü gelişmeler arasında eşcinselliğin yayılışı da oldukça dikkat çekicidir. Eşcinsellerin bazı ülkelerde resmi olarak evlenebilmeleri, evliliğin getirmiş olduğu sosyal haklardan istifade edebilmeleri, dernek ve partiler kurmaları, dünya çapında yapılanmaları, kutsal inançlara karşı gelmeleri, dini değerlere savaş açmaları, Peygamberimizin döneminden bu yana geçen on dört yüzyıllık süre zarfında sadece çağımıza mahsus olaylardır.

Günümüzdeki eşcinsellerin bu cüret ve pervasızlıkları eşcinselliği ile tanınmış Lut halkının başına gelenleri düşündürmektedir. Kuran'da anlatıldığı gibi, Allah Hz. Lut'un doğru yola davetine azgınlıkla karşılık veren Lut şehri ve halkını büyük bir felaketle helak etmiştir. Bu sapık toplumdan geri kalanlar halen bir ibret belgesi olarak Lut Gölü'nün suları altında durmaktadır.

Ahir Zaman toplumlarındaki ahlaki dejenerasyonu tasvir eden hadislerin bugünün dünyasında tam anlamıyla ortaya çıktığı açık bir gerçektir.

Fuhşun utanma ve gizlemeye gerek duyulmaksızın, açıkça yapılmasının bir kıyamet alameti olduğu hadiste şöyle belirtilmiştir:


Fuhuş açık olmadan… kıyamet kopmaz.
Ramuz-El Ehadis, 91/7


Toplumda evlilik dışı cinsel ilişkilerin yaygınlaşmasının bir işaret olduğu da Peygamberimiz tarafından şu şekilde dile getirilmiştir:


Zinanın çoğalması kıyamet alametlerindendir.
Buhari, Tecrid'i 1/16


Ahlaki değerlerin, utanma duygusunun zayıflaması şöyle tasvir edilmiştir:


Kıyamet yaklaşınca… kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunacak kadar haya ortadan kalkar.


Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 97 Çok ilginçtir son dönemde TV kanallarında gizli kamerayla çekilmiş fuhuş görüntüleri yayınlanmaktadır. Yollarda insanlarla pazarlık yapan hayat kadınları herkesin gözü önünde açıkça yol ortalarında fuhuş yapmaktadırlar. Burada, hadiste kıyamet alameti olarak belirtilen bir olay daha tam dikkat çekildiği şekilde ortaya çıkmış ve milyonlarca insana bu olay gösterilmiştir. Hadisler göstermektedir ki eşcinselliğin normal bir yaşam biçimi olarak kabul edilmesi kıyamet öncesindeki dönemin önemli bir belirtisidir:


Erkekler kadınlara benzeyecek, kadınlar erkeklere benzeyecek.
Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 451

Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiklerinde… kıyamet yaklaşmış olacaktır.
Ramuz-El Ehadis, 448/8; Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 480
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
HADİSLERDE KIYAMET ALAMETLERİ - 2
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 75.KIYAMET

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ALLAH ve RASULULLAH AŞKIYLA YANANLaR GeLSiN HUZUR ÎSLÂMDA :: KIYAMET GELİYOR HAZIR OLUN !!!-
Buraya geçin: