DUMAN BULUTLARI
Deccal, "Ben Alemlerin Rabbi'yim... İşte bu güneş benim iznimle seyr eder, isterseniz onu haps edeyim! diyecek. Pekala haps et bakalım diye mükabele edecekler. Bunun üzerine güneşi haps edecek, bir günü bir ay gibi, bir haftayı da bir sene gibi yapacak." (Nuaym b. Hammad ve Hakim İbni Mes'uttan (R.A.) rivayet edilmiştir) (Kıyamet Alametleri, 10. baskı, s. 219, 220)
Peygamberimiz (sav)'ın hadislerinden birinde, Deccal'in güneşi hapsedeceğine işaret edilmiştir. Günümüzde çeşitli teknik yöntemlerle duman bulutları oluşturulabilmekte ve bu bulutlar vesilesiyle güneş ışığı engellenebilmektedir. Duman bulutlarının oluşmasını sağlayan sis bombaları, 1. ve 2. Dünya savaşlarında kullanılmış, tüm gökyüzünü kaplamış, görüşü tamamen kapatmış ve gökyüzündeki uçakların ve paraşütlü askerlerin tespit edilmesini engellemiştir. Bu suni oluşum, hadiste işaret edilen güneşin hapsedilmesi, yani güneşin ışığının engellenmesi için kullanılacak bir yöntemdir ve hadisle mutabık görülmektedir. (En doğrusunu Allah bilir).
DECCAL, EĞİTİMSİZ CAHİL KİŞİLERİ ETKİSİ ALTINA ALACAKTIR
Hadislerde işaret edildiğine ve İslam alimlerinin açıklamalarına göre ahir zamanda Deccal'in en önemli fitnesi, dinsizliği yaygınlaştırması, bu yolla insanlar arasında anarşi ve kargaşa çıkarması olacaktır. İnsanları inkara, dinsizliğe, ahlaksızlığa sürükleyen Deccaliyet bunu yaparken materyalizmi ve Darwinizm'i kullanacaktır. Ancak hadislerde dikkat çekildiği üzere, Deccaliyetin materyalist propagandası özellikle eğitimsiz, cahil insanlar üzerinde olacaktır.
Deccal'in bu yönü şu şekilde açıklanmaktadır:
(Deccal) Bilhassa kadın ve köylü cahilleri daha kolayca kandırabilecek... (Kıyamet Alametleri, sf. 216)
Yakın geçmişte Çin, Sovyetler Birliği, Kuzey Kore, bazı Güney Amerika ülkeleri gibi komünist ayaklanmanın yaşandığı yerlere bakıldığında bu hadisin işaret ettiği bilginin gerçekleştiği görülecektir. Komünist liderler, genellikle kırsal kesimde ya da dağlık bölgelerde yaşayan, eğitim seviyesi yüksek olmayan veya hiç olmayan kişileri materyalist telkinlerle aldatmış, büyük fitnelere sebep olmuşlardır. Lenin Rus köylülerini, Mao Çinli köylüleri ayaklandırmış, Castro ihtilali Küba'nın kırsal ve ormanlık alanları içinde, o bölgede yaşayan halkı etkisi altına alarak yürütmüştür. Kuzey Kore'de ve bazı Güney Amerika ülkelerinde, halen, kırsal kesimlerde komünist gerilla hareketleri varlığını devam ettirmektedir. Ülkemizde de komünist bölücü terör örgütünün, faaliyet alanı olarak dağlık bölgeleri seçmesi, o bölgede yaşayan ve eğitim olanaklarından yoksun insanları aldatmaya çalışması çok dikkat çekicidir. Elbette bölgede yaşayan feraset ve basiret sahibi halkımız bölücü terör örgütünün dinsiz bir yapılanma içinde olduğunu her geçen gün daha iyi anlamaktadır ve teröristlerin bu oyununa gelmeyecektir.
KİŞİYE SESİNİN KONUŞMASI
Nefsim yed-i kudretinde olan (Allah)’a kasem ederim ki, yırtıcı hayvanlar insanlarla konuşmadıkça, kişiye sesi ve pabucu konuşmadıkça ve ehlinin ne yaptığını ona bildirmedikçe kıyamet kopmaz.” (İmam-ı Şa’rani, Ölüm, Kıyamet, Diriliş, sf.471 )
Günümüzde yaygın olarak kullanılan kaset ve CD çalarlarla kişinin sesi kaydedilip sonra dinlenebilmektedir. Rivayette geçen “kişiye sesi konuşması” ifadesiyle bu cihazlar kastediliyor olabilir. “Kişiye pabucu konuşmadıkça” ifadesiyle de istihbarat uzmanlarının ayakkabılarına yerleştirdikleri dinleme cihazları akla gelmektedir. Özellikle Soğuk Savaş döneminde Romanyalı istihbarat uzmanlarının geliştirdiği ayakkabı topuğuna yerleştirilen dinleme cihazları Batılı diplomatlar tarafından kullanılıyordu.
“Kişiye ehlinin ne yaptığını ona bildirmedikçe” ifadesi ise internet kameraları ve görüntülü telefonlarla uzak mesafelerde ailelerin, arkadaşların birbirleriyle iletişim kurup, birbirlerinin ne yaptığından haberdar olmalarına işaret etmektedir.
“Kişiye kamçısının ucu, ayakkabısının bağı konuşmadıkça, kişi zekatını kabul edecek kimseyi bulamayacak derecede bollanmadıkça, Arap topraklarında nehirler ve dereler akmadıkça kıyamet kopmaz.”
Ayakkabı topuğuna yerleştirilen ses alıcısı
Yukarıdaki rivayette bildirilen “ayakkabısının bağı konuşmadıkça” ifadesi ile ayakkabılara yerleştirilen dinleme sisteminde “ayakkabı bağı”nın da anten görevi görmesine işaret etmektedir.
“Kişiye kamçısının ucu konuşmadıkça” ifadesi ise yine günümüz teknolojisine ait kamçı gibi çoğu zaman elde taşınan antenli telsiz ve cep telefonlarına işaret ediyor olabilir. Antenleri de kamçının ucu gibi olan antenli telsiz ve cep telefonlarıyla kişinin karşıdaki kişinin sesini duyması rivayette bildirilen “kişiye kamçısının ucu konuşmadıkça” ifadesine birebir benzemektedir.